Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kultur Koleji

Tüberküloz önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Türk Toraks Derneği Batı Karadeniz Şubesi
Şehrazat Künefe

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Türk Toraks Derneği Batı Karadeniz Şubesi ve Düzce Halk Sağlığı Müdürlüğü iş birliğinde “24 Mart Dünya Tüberküloz Günü Etkinliği” adlı konferans düzenlendi.

Düzce Üniversitesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, dünya genelinde tüberküloz nedeniyle halen 3 bin 400 kişinin hayatını kaybettiğinin ve 30 bin kişinin de hastalığa yakalandığının bilgisini paylaşarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2024 Küresel Tüberküloz Raporu’na göre 2023 yılında yeni tüberkülozlu hasta sayısının 10.8 milyon olarak hesaplandığını ifade etti. Tüberkülozun sonlandırılabileceğinin altını çizen Balbay, katılım sağlayanlara teşekkür ederek konferansın yararlı olması temennisi ile açılış konuşmasını sonlandırdı.

Açılış konuşmasından sonra “Aile Hekimleri İçin Tüberküloz” başlıklı sunumunu yapmak için kürsüye davet edilen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peri Meram Arbak, tüberküloz hastalığının akciğer ile ilgili belirtilerini; “İki hafta ya da daha uzun süren öksürük, balgam, hemoptizi, göğüs, sırt yan ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı” şeklinde sıralarken, genel belirtileri ise; “halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo almada duraklama, ateş, gece terlemesi” olarak ifade etti.

Tüberküloz (TB) hastaları ve hasta yakınlarının bilgilendirilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Peri Meram Arbak, tüberküloz ile mücadelede TB tanılı hastaların çevresinin kaynak vaka yönünden sorgulanması gerektiğinin altını çizdi. Bulaşmada damlacık çekirdeğinin etkisi üzerinde duran Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Arbak, konuşma ile 0-210 partikül, öksürme ile 0-3,500 partikül, hapşırma ile ise 4,500-1000.000 partikülün dışarı çıktığını ifade etti. Ayrıca Prof. Dr. Arbak, bulaşmanın TB hastasının çıkardığı 1-5 mikron büyüklüğünde olan ve 1-3 canlı basil içeren taneciklerin (damlacık çekirdeği) solunmasıyla olduğunu ifade etti.

Kimler temaslı sayılır?

Standart ısı ve nemde damlacık çekirdeğindeki tüberküloz besinlerinin; yüzde 60-70’i üç saat, yüzde 48-66’sı altı saat, yüzde 28-32’sinin ise dokuz saat canlı kalabildiğini hatırlatan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peri Meram Arbak, bulaştırıcı hasta ile toplam 8 saat ve üzerinde kapalı ortamda birlikte bulunmuş kişilerin yakın temaslı kabul edileceğini ve 8 saati aşan uçak yolculuklarının da bu gruba dahil edileceğini sözlerine ekledi.

TB bulaştırıcı hasta ile 8 saatten daha kısa süreyle kapalı alanda kalan kişilerin ise sıradan temaslı olarak adlandırıldığını söyleyen Arbak, tanı konulan hastaların tedavi sürecinin titizlikle yürütülerek yarıda bırakılmadan sonlandırılması gerektiğinin altını çizdi. Katılımcılarla hasta örneklerini paylaşarak sunumunu sürdüren Arbak, hastaya yaklaşımın önemi üzerinde durdu.

“Düzce’de Tüberkülozun Güncel Durumu” adlı sunumunu yapmak için kürsüye davet edilen Düzce Verem Savaş Hekimi Uzm. Dr. Pelin Bayram İnce ise; Düzce’de tedavi gören ve tedavisi sonlanan hastalar hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Katılımcıların sorularının da yanıtlandığı konferans, hatıra fotoğraf çekimi ile sona erdi.