Şeyh Şaban-ı Veli “Kur’an Gecesi” ile yad edildi

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kastamonu Valiliği ile Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı tarafından 30. Uluslararası Şeyh Şaban-ı Veli ve Kastamonu Evliyaları Anma Haftası etkinlikleri kapsamında “Kur’an Gecesi” düzenlendi.

Kastamonu’da 1481 yılında doğup 1569’da vefat eden Şeyh Şaban-ı Veli, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hacı Bayram-ı Veli ile Anadolu’nun büyük evliyalarından biri olarak kabul ediliyor.

Halvetiye tarikatının Şabaniye kolunun piri olan Şeyh Şaban-ı Veli, “Gelişiniz güle güle, gidişiniz güle güle, her işiniz güle güle”, “Üzülme, zaten biz bu dünyaya üryan geldik, üryan gideceğiz”, “Yoklukta ermek, marifet değildir. Asıl keramet, varlığı hazmedebilmektir” gibi sözleriyle binlerce insan tarafından tanınıyor ve kabri ziyaret ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kastamonu Valiliği ile Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı tarafından 30. Uluslararası Şeyh Şaban-ı Veli ve Kastamonu Evliyaları Anma Haftası etkinlikleriyle Şeyh Şaban-ı Veli anılıyor.

Etkinlikler çerçevesinde “Kur’an Gecesi” düzenlendi. Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen gecede İstanbul Büyük Çamlıca Camii İmam Hatibi Yunus Balcıoğlu, İstanbul Büyük Çamlıca Camii Müezzini Mustafa Alphayta ve İstanbul Ayasofya-i Kebir Camii Müezzini Şükrü Asıleren tarafından Kur’an-ı Kerim okundu, ilahiler söylendi. Programın sonunda İstanbul Büyük Çamlıca Camii İmam Hatibi Yunus Balcıoğlu tarafından dua edildi.

Kur’an Gecesi’nde son olarak televizyon programcısı ve şair Serdar Tuncer sahne aldı. “Serdar Tuncer ile Aşık Olan Neylesin” konulu sohbet gerçekleştiren Tuncer, “Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun. Sadıklar kimler? Allah dostları, sadık erenler Hz. Mevlanalar, Hacı Bayram-ı Veliler, Hacı Bektaşı Veliler, Şeyh Şaban-ı Veliler, Abdülkadir Geylaniler oluyor. Keşke onlardan olabilsek ama onlardan olmak zor. Böyle kolay bir şey değil. Niye zor? Rahmetli Tuğrul Efendi derdi ki: Müslümanlık ince insanlıktır, dervişlik ince Müslümanlıktır. Müslümanlık ince insanlıktır ne demek, bir insan normalde de mert bir insansa yalan söylemez, adaletli davranır, kul hakkına riayet eder, işini güzel yapar, normali budur ama ben Müslümanlardan diyorsa bütün bu hususlarda biraz daha dikkatli olması lazım. Kul hakkına herhangi birinden daha fazla dikkat edecek. Niye? Çünkü o Müslümanlardan, yalan söylemeyecek. Niye? Çünkü o Müslümanlardan. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Selleme, sahabe efendilerimiz soruyor: Ya Resulullah, Müslüman şu günahı işler mi? İşleyebilir diyor Allah Resulü, peki şu günahı işler mi? İşleyebilir, şu günahı, işleyebilir. En son soruyorlar peki yalan söyler mi? Söylemez. Bakın, yalan ve iman bir arada bulunmaz diyorlar’ ya, işte o bu, Müslümanlığın ince insanlık olmasından kastedilen şey bu. Efendimiz’in (SAV), nübüvvetten (peygamberlikten) evvelki vasfı neydi? Muhammedül Emin, emin her şeyiyle. Peygamber Efendimiz hepsine her yıl hacca gelmesini söylemiş. İnsan niyet ederlerse, gerçekten niyet ederse gidemese de Cenab-ı Hak onu gitmişlerle beraber yazar, o niyetin hatırına kazandırır. Şimdi gidenler söylediğimi hatırlayacaklar, gidemeyenler de varınca orada bu sohbeti hatırlasınlar. Sevr Mağarası, Mekke’den Medine’ye hicrette, Hz. Ebubekir Efendimizle beraber, Resulü Ekrem Efendimiz’in sığındıkları mağara, Mekke ile Medine arasında bir yer değildir. Ters istikamettir, bu mağara nasip olur inşallah gider görürsünüz. Ayrıca Cenabı Hak, ben ölmeden bu necip millete Mekke’ye, Medine ve Kudüs şehrine pasaportsuz girmeyi nasip etsin. Benim duam budur. Allah celle celaluhu dilerse olur. Bir de eskisinden de zorlaştı. Eskisi gibi de değil. Şimdi hacca gitmek isteyen eskiden kalkıp gidiyordu. Şimdi kuraya adınız yazılıyor, 10 sene bekleyen var, benim, annem ve babam 13 senedir bekliyor. Bu sene kuradan çıkıyor” dedi.

Peygamber Efendimizin hayatından kesitler anlatan Tuncer, “Sevr Mağarasında, Efendimiz Aleyhisselam, Hz. Ebubekir ile mağaraya girmişler. Örümcek ağını yapmış mağaranın girişine, güvercin yumurtasını bırakmış, biliyorsunuz malum hadise. Dışarıdan eğilseniz içerisini görürsünüz. İçeriden baktığınızda da dışarıdakilerin diz kapakları gözükür. Efendimiz ve Hz. Ebubekir, Kuran-ı Kerim’in ifadesiyle ikinin ikincisi orada duruyorlar. Hz. Ebubekir mahzun, ya Allah resulüne bir sıkıntı gelirse diye korkuyor. Lâ tahzen! İnnallahe meânâ, ’Üzülme! Şüphesiz Allah bizimle beraberdir.’ Peygamber Efendimiz ikinin ikincisi olan sıddıki ekbere diyor ki orada, üzülmeyin, Allah bizimle beraber dizini dizime daya kalbini kalbine bağla, dilini damağına yapmıştır ve hakkı zikret, Nakşibendilik esasının ilk temeli atılıyor içeride ve içeride muhteşem bir hal var” diye konuştu.

Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Başkanı Mehmet Çiftçi ise, programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Programın sonunda katılımcılara Vali Yardımcısı Çetin Kılınç tarafından plaket takdim edildi.