Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kultur Koleji

Rektör Sarıbıyık: “İlklere imza atmaktan mutluluk duyuyoruz”

‘7. Yıl Özel’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 98’inci konuşmacısı olan
Şehrazat Künefe

‘7. Yıl Özel’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 98’inci konuşmacısı olan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Kuruluşumuzdan bu yana neredeyse sıfırdan başlayarak bugün birçok konuda ilkleri gerçekleştirmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 7’nci yılımızı kutlarken bu başarıların mimarı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 98’inci konuşmacısı, ‘7. Yıl Özel’ konulu söyleşiyle SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatör Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. İlknur Çakar’ın üstlendiği söyleşide; üniversitenin son bir yılda kat ettiği gelişmeler, kazandığı başarılar ve öğrencilerin merak ettiği konular üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

Üniversitenin gelişimine katkıda bulunan akademik ve idari personellere, öğrencilere, sektör temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve 7 yıllık süreçte emeği olan herkese teşekkür eden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Bugün itibarıyla yaklaşık 30 bin öğrencimiz var. Bunların 4 bini uluslararası öğrencilerden oluşuyor. 6 fakültemiz, 12 meslek yüksekokulumuz, bir yüksekokulumuz, bir enstitümüz ve 20 aktif araştırma merkezimizle eğitim-araştırma faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü gibi örnek yapılarla öne çıkan bir üniversiteyiz. Kuruluşunun ikinci yılında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Üstün Başarı Ödülü almış, Kalite Derneği’nden iki kez ‘İlham Veren Kamu Projeleri’ ödülüne layık görülmüş, +1 Eğitim Modeli kapsamında sürdürülebilirlik ile ilgili de ödül kazanmış bir kurumuz. En önemlisi ise Yükseköğretim Kalite Kurulu’ndan (YÖKAK) 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon alan 28 üniversiteden biri olmamız. Uygulamalı eğitimde Türkiye’de tek, 2018 sonrası kurulan üniversiteler içinde de bu akreditasyonu alan ilk ve tek üniversiteyiz. Bu bizi ayrıcalıklı bir noktaya taşıyor. Tüm bu başarıların arkasında akademik ve idari kadromuzun özverisi, öğrencilerimizin sahayla kurduğu güçlü bağ ve ekip ruhu var” diye konuştu.

“Bilgiyi beceriyle bütünleştiriyoruz”

Bilgiye kolay ulaşıldığını, asıl meselenin uygulama becerisini geliştirmek olduğunu vurgulayan Sarıbıyık, “’Bilgiyi beceriyle bütünleştiriyoruz’ mottosuyla hareket ediyoruz. İş dünyası sahada işi yapabilen, takım çalışmasına yatkın, dijital dönüşüme açık bireyler arıyor. Bu nedenle uygulamalı derslerden stajlara, atölyelerden öğrenci projelerine kadar pek çok araç kullanıyoruz. Ancak en etkili yöntemin doğrudan iş dünyasıyla entegrasyon olduğunu gördük ve +1 Eğitim Modeli’ni bu anlayışla geliştirdik. Türkiye’de bu modeli teknikten sosyal bilimlere, sağlıktan turizme kadar uygulayan tek üniversiteyiz. Mezunlarımız iş dünyasına hazır oluyor. Firmalar da işe alacakları kişileri önceden tanıma şansı buluyor. Hocalarımız da sektöre danışmanlık yaparak iş birliğini güçlendiriyor. Bu modelin yüzde 90 oranında başarı sağladığını gözlemliyoruz ve somut etkilerini hem öğrenciler hem sektör net biçimde hissediyor” şeklinde konuştu.

“Üniversite-iş dünyası iş birliği”

Nitelikli insan gücünün önemine değinen Sarıbıyık, “Biz artık üniversite-sanayi değil, üniversite-iş dünyası iş birliğinden söz ediyoruz. Çünkü sadece sanayi değil, hizmet ve sosyal bilimler sektörleri de işin içinde. Türkiye olarak üretmek ve bunu ihraç etmek zorundayız. Bunun yolu da nitelikli insan gücünden geçiyor. +1 Eğitim Modeli’ni bu amaçla geliştirdik. Özellikle yüzde 87 iş teklifi alan uluslararası ticaret ve lojistiğe yönelik bölümlerimiz bu modelin başarısını gösteriyor. Dijital dönüşüm alanında da güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Yapay Zeka ve Veri Bilimi Merkezimiz faaliyette. İsteyen her öğrenci bu alanda eğitim alabiliyor. Hocalarımıza yönelik sürekli güncel dönüşüm eğitimleri düzenliyoruz. YÖK’ün açtığı yeni dijital bölümlerden 11’ini biz üstlendik. Bu da bize duyulan güvenin göstergesi” ifadelerini kullandı.

“İhtiyaca yönelik yapılar”

Sarıbıyık, “Bölümleri rastgele değil, ihtiyaca ve bölgenin potansiyeline göre açıyoruz. Arifiye’de otomotive yönelik programlar, Kocaali’de denizcilik, Bilişim MYO’da ise yazılım ve yapay zekâya yönelik programlar açtık. Hendek’te açtığımız dijital dönüşüm programlarını, organize sanayi bölgesi içinde yer alacak 15 bin metrekarelik yeni okul binasına taşıyoruz. Aynı şekilde Akyazı’daki meslek yüksekokulumuzu Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’ya dönüştürdük. Çünkü Sağlık Bilimleri Fakültemizle entegre olması gerekiyordu. Bu vizyonumuz, YÖK ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yaptığı tematik okul eşleşmeleri protokolüyle daha da anlam kazandı. Şimdi bir de doğayla iç içe, Sapanca ve Arifiye’yi kapsayacak yeni bir kampüs alanı üzerinde çalışıyoruz. Bazı fakültelerimizi buraya taşıyarak, kalıcı ve örnek bir kampüs kurma hedefindeyiz” dedi.

“Güçlü bağlar kuruyoruz”

Uluslararası üniversite olmanın önemini açıklayan Sarıbıyık, “Uluslararasılaşma sadece öğrenci değişimi değil, ortak proje üretimi, bilgi alışverişi ve personel hareketliliğiyle anlamlı. 100’ün üzerinde üniversiteyle iş birliğimiz var. Hocalarımıza da ‘bizden iyiyse öğrenin, kötüyse öğretin’ diyoruz. Uluslararası öğrenci sayımız sadece eğitim değil, kültürel ve ekonomik ilişkiler açısından da çok değerli. Türkçe öğreniyorlar, iş yerine gidip pratik yapıyorlar, döndüklerinde hem kültür hem ticaret elçimiz oluyorlar. Sınıflarda farklı ülkelerden öğrencilerle kurulan dostluklar ise ileride uluslararası iş birliklerine dönüşüyor” diye konuştu

“Öncü ve örnek projeler”

SUBÜ’nün birçok projede öncü ve örnek olduğunu belirten Sarıbıyık, “Hedefimiz sadece bilgi aktaran değil, mentörlük yapan hoca modeliyle proje temelli eğitim sunmak. TÜBİTAK projelerine öğrencilerimizi yönlendiriyor, bitirme projelerini destekliyoruz. Sosyal transkript uygulamamız sayesinde bu projeler öğrencinin resmi geçmişinde yer alıyor. Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğümüz’de bine yakın öğrenci çalışıyor ve Teknofest gibi yarışmalardan çok sayıda ödül alıyoruz. Bu başarılar, öğrencinin sektörde yer bulmasına da katkı sağlıyor. Hatta bu model TÜBİTAK’a örnek oldu. Şimdi 150 üniversitede Milli Teknoloji Atölyesi kuruluyor ve bunun öncüsü olmak bizi gururlandırıyor. Kuruluşumuzdan bu yana neredeyse sıfırdan başlayarak bugün birçok konuda ilkleri gerçekleştirmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. En çok da huzurla çalışan, motive ve işine bağlı bir ekip oluşturduğumuz için mutluyuz. Bu sinerji sayesinde hem öğrencilerimizle hem iş dünyasıyla güçlü bir bağ kurduk. 7’inci yılımızı kutlarken bu başarıların mimarı olan herkese teşekkür ediyorum. Gelecekte üniversitemizi yönetecek öğrencilerimiz için çıtayı yüksek tutmamız şart” şeklinde konuştu.