Kocaeli Medikal Park Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Akbaş, hastane bünyesindeki 2 bininci kalp ameliyatını başarıyla gerçekleştirdi. Prof. Dr. Akbaş, minimal invaziv küçük kesi ile yapılan ameliyatları özellikle genç ve yaşlı hastalara tavsiye ederek bu yöntemle iyileşme sürecinin büyük avantaj sağladığını belirtti.
Kocaeli Medikal Park Hastanesi’nde 2 bininci ameliyatını gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Akbaş, klasik ameliyatlardan çok kapalı minimal invaziv ameliyatlarında hastaların daha çabuk iyileştiğini ve günlük hayatlarına geri döndüğüne dikkat çekti. Açık ameliyatların iyileşme süresi bakımından daha uzun zaman aldığı söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Haluk Akbaş, “Açık ameliyatlarda herkesin bildiği gibi göğüs kemiği ortadan 15-20 santim kesiliyor. Göğüs kafesini ikiye ayırıyoruz. Eğer bir bypass ameliyatı yapacaksak bacaktan da damarları açarak, keserek çıkartıyoruz. Bu bir kapak ameliyatı ise bir aort anevrizması ise sadece göğsü açmak yeterlidir. Ama klasik açık ameliyatlardaki dezavantaj şudur. Göğüs kemiği kesildiği için bir tür kırık söz konusudur göğüs kemiğine alçı yapma şansımız da yoktur bu nedenle göğüs kemiğini çelik tellerle yaklaştırıp korse ile sağlamlaştırıyoruz. Ancak bu kemiğin kaynaması hastanın yaş ve cinsiyetine göre değişir, ortalama 3 ay kadar sürer. Bu süre zarfında yan dönmeyecek, oturup kalkarken, banyo tuvalete girerken yardım alacak, arabası ve bisikletini kullanmayacak gibi birçok kısıtlama oluyor. Göğümsünde büyükçe bir kesi ve yara var. Şeker hastalığı varsa biraz zaman alıyor” diye konuştu.
“Genç kadın hastalarda estetik kaygılar açısından kapalı yöntem ideal”
Kapalı minimal invaziv yönetimin genç, aktif hastalar ile yaşlı ve kemik erimesi olan bireyler için büyük avantaj sunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Akbaş, genç kadın hastalarda ise estetik kaygılar açısından kapalı yöntemin ideal olduğunu ifade etti. Akbaş, “Kapalı ameliyatlarda meme altından 6-7 santimlik küçük kesi yapıyoruz. Kaburga arasından kalbe ulaşıyoruz. Arka planda, kalbe açık ameliyatta ne yapıyorsak kapalı ameliyatta da aynısını yapıyoruz. Dolayısıyla göğüs kafesiniz açılmıyor, kemiğiniz kesilmiyor, anatominiz bozulmuyor ve iyileşme olarak sadece yumuşak dokunun iyileşmesini bekliyorsunuz. Hastalar çabuk iyileşme gösteriyor. Taburcu ediyoruz, hasta arabasına binip kendi kullanarak evine gidebiliyor. Özellikle aktif dinamik hayatın içinde olan genç hastalarda ya da oldukça yaşlı kemik erimesine maruz kalmış hastalarda özellikle bunu tavsiye ediyorum. Genç kadın hastalarda muhteşem bir ameliyat. Ameliyat kesisi tamamen meme altında kalıyor ve görünmüyor bu nedenle de genç kadın hastalar mükemmel bir estetik sonuç sağlıyor.” diye konuştu.
“2 bin sayısı gurur vericidir”
Kalp cerrahisinde 35 yılı geride bırakan Prof. Dr. Akbaş, özel hastane şartlarında 2 bin ameliyata ulaşmanın kolay olmadığını vurgulayarak, “2 bin sayısı gurur vericidir. Uzun yılardır aynı ekiple çalışıyorum. Bazı işler ekiple yapılmalıdır. Hastanenin alt yapısı da oldukça iyi, bizde tecrübeli bir kadro ile bu üretimi yapıyoruz. Bu çok gurur vericidir.” dedi.
Kalp cerrahisinin yüksek risk barındıran, stresli ve mental dayanıklılık gerektiren bir branş olduğunu dile getiren Prof. Dr. Haluk Akbaş, “Her ameliyat bir ip üzerinde yürümek gibi; hastayı ölümden çekip hayata döndürmeye çalışıyoruz.” sözleriyle mesleğin önemini vurguladı. 2 bininci ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Haluk Akbaş ve ekibi için hastane yönetimi, meslektaşları ve çalışanlar pasta kesimi yaparak tebrik etti.