Sakarya’da akciğerine kedi tüyü kaçtığı için hayatını kaybettiği iddia edilen Okan Diköz’ün ölüm sebebinin kedi tüyünden değil, akciğer kanserinden kaynaklandığı belirtildi. Evcil hayvan besleyen birçok kişiyi tedirgin eden haber üzerine Diköz’ün yakın akrabası Prof. Dr. Murat Alemdar, açıklamada bulundu.
Evinde beslediği kedilerin yanı sıra sokak hayvanlarına gösterdiği ilgiyle çevresinde sevilen ve tanınan bir isim olan Okan Diköz (55), 25 Temmuz Cuma günü tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Diköz’ün ölüm sebebinin ise akciğerine kaçan kedi tüyü olduğu iddia edildi. Evinde hayvan besleyen birçok kişiyi tedirgin eden olayın ardından, Okan Diköz’ün yakın akrabası Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniğinden Prof. Dr. Murat Alemdar, kamuoyuna yansıyan olayla ilgili bilgi verdi. Diköz’ün ölümünün, kedi tüyü yutması ile bir ilgisi olmadığını belirten Alemdar, ölüm sebebinin akciğer kanseri olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Murat Alemdar, “‘Kedi tüyü sebebiyle vefat etti’ haberleri, muhtemelen kendisinin çok bilinen hayvanseverliği nedeniyle oluşan yanlış algıya bağlı yapılmıştır. Gerçek ölüm sebebi, akciğerlerindeki kanser tutulumu olup kamuoyunun bu konuda doğru bilgilenmesini isteriz. Ölüm nedeninin kedi tüyü yutmasıyla bir ilgisi yok” dedi.
Parazitler ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı önlem şart
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniğinden Prof. Dr. Aziz Öğütlü ise evcil hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve ‘zoonotik hastalıklar’ olarak adlandırılan bazı enfeksiyonların gerekli önlemler alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirtti. Öğütlü, “Özellikle pandemi sonrası dönemde evde geçirilen sürenin artmasıyla birlikte kedi, köpek ve diğer evcil hayvanlara ilgi büyük ölçüde arttı. Ancak evcil hayvanlarla birlikte yaşarken dikkat edilmesi gereken bazı sağlık riskleri tabi ki var. Özellikle kedilerden bulaşabilen toksoplazmozis hamile kadınlar için risk oluştururken, kedi tırmığı hastalığı (Bartonella) da bağışıklığı zayıf bireylerde ciddi enfeksiyonlara sebep olabilir. Köpek ve kedilerden bulaşabilen iç ve dış parazitler ile sürüngen ve kuşlardan kaynaklanabilen salmonella gibi bakteriyel enfeksiyonlara karşı da dikkatli olunması gerekir” diye konuştu.
Temizlik ve hijyen en önemli koruyucu
Evcil hayvanların tüyleri, tükürükleri ve derilerinden dökülen partiküllerin bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açabildiğini de dile getiren Öğütlü, “Astım hastaları başta olmak üzere solunum yolu rahatsızlığı olan kişilerin, hayvanlarla temas konusunda daha hassas davranmaları gerekir. Hayvanların yaşam alanlarının düzenli olarak temizlenmesi ve dışkı gibi biyolojik atıkların hijyenik şartlarda bertaraf edilmesi, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde büyük rol oynar. Ayrıca hayvanlarla temas sonrası ellerin mutlaka yıkanması, muhtemel mikropların yayılmasını önler. Evcil hayvanların düzenli olarak veteriner kontrolünden geçirilmesi, aşılarının tam olması ve parazit tedavilerinin aksatılmaması da hem hayvanın hem de sahibinin sağlığını korumak adına kritik önem taşır. Her ne kadar bazı sağlık riskleri taşısa da evcil hayvanların, özellikle yalnız yaşayan bireylerde psikolojik destek sağladığı, stres ve anksiyete düzeyini düşürdüğü bilimsel olarak da kanıtlanmış durumdadır. Ayrıca çocuklarda empati ve sorumluluk duygusunu geliştirici etkileri olduğu da bilinmektedir. Aşı takvimi, temizlik, hijyen ve bilinçli bakım ile hem insanlar hem de hayvanlar sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilir” şeklinde konuştu.