Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kultur Koleji

Fikir adamı Güngör düzenlenen panelde anıldı

Düzce Belediyesi ev sahipliğinde KOCAV ve Türk Ocakları Düzce Şubesi’nin
Şehrazat Künefe

Düzce Belediyesi ev sahipliğinde KOCAV ve Türk Ocakları Düzce Şubesi’nin de desteği ile ünlü Sosyal Psikolog, fikir adamı Prof. Dr. Erol Güngör’ü anma programı düzenlendi. Panelde Erol Güngör’ün yaşadığı dönemde İslam, Tasavvuf, sosyal ilişkiler ve düşünce hayatına katkıları ve eserleri bir kez daha gündeme geldi, hala geçerli olan fikirlerinden örnekler konuşuldu.

Düzce Belediyesi kültür sanat faaliyetleri kapsamında Prof. Dr. Erol Güngör’ü vefat yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenledi. Kültür Ocağı Vakfı ve Türk Ocakları Düzce Şubesi’nin de destek verdiği organizasyonda Vali Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda katılımcı yer aldı. Türk medeniyetinin geçmişi, yöneldiği gelişim açısı ve Batı ile ilişkileri eleştirel biçimde değerlendiren ve yeni fikirler ortaya atan Erol Güngör’ü anma panelinin açılış konuşmasında konuklara hitap eden Vali Aslan hemşehrisi olan Güngör’ün Türk Milleti’ne mal olmuş bir aydın olduğunu ifade ederek, “Türk Sosyal Bilimler alanında kutup yıldızı diye adlandırmanın hiç abartı olmayacağı merhum Erol Güngör hocamızı anıyoruz. Fikirlerinin tazeliği alanda ve diğer disiplinlerde çalışanlara hala ilham oluyor. Türk Milleti’ne sunmuş olduğu hizmetleri ile Türk fikir yaşamına sunduğu katkıları ile Kırşehir’i aşarak ülkemizin sahiplenmesi gereken bir şahsiyet olmuştur. Erol Güngör isminin Düzce’de yaşatılıyor olması, Düzcelilerin ne kadar kadirşinas insanlar olduğunun resmidir. Erol hocamızın eserleri birçok sosyal sorunun çözümlenmesi konusunda yol aydınlatır durumdadır” dedi.

“Her mesleğin sahibi, toplumsal karşılığına da hakim olmalı”

Başkan Faruk Özlü de meslek hayatının sosyal psikolojiyi ilgilendiren kısımlarına vurgu yaparak Güngör’ün fikir hayatındaki yerinden söz ederek şunları söyledi: “Temel bilimler alanına çok daha fazla eğilmemiz ve temel bilimler eğitimini çok büyük bir hassasiyetle ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin elbette iyi yetişmiş mühendislere, doktorlara, hukukçulara ihtiyacı vardır. Fakat Türkiye, aynı zamanda çok iyi yetişmiş sosyologlara ve felsefecilere de ihtiyaç duymaktadır. Hangi mesleği yaparsanız yapın; o mesleğin toplumsal karşılığına, felsefesine, psikolojisine hâkim değilseniz, başarılı olma şansınız yoktur. Derinlikli bir düşünce hayatı, geniş bir düşünce iklimi ve üreten sosyal bilimcilerimiz; ekmek kadar, su kadar, hayat kadar bize lazımdır. Bizi ileriye taşıyacak olan, fikri dünyamızı geliştirecek olan, ufkumuzu genişletecek olanlar; buradaki panelistlerimiz gibi, düşünce hayatımıza liderlik edecek kişiler olacaktır. Güngör’ün, Türk düşünce hayatındaki müstesna yerini, kıymetli dinleyicilerimize anlatacağız. Benim bütün dileğim; Türkiye’yi dünüyle ve bugünüyle anlamaya çalışan herkesin, rahmetli Güngör’ün fikirlerini tahlil etmesidir. Kulaktan dolma ve derinlikten yoksun sabit fikirlerle, sabit düşüncelerle bir yere varmamız mümkün değildir. Bu yüzden tıpkı rahmetli Güngör gibi derin sularda yüzmek, çok çalışmak, çok araştırmak zorundayız.”

“Erol Hoca’nın dönemi vedud bir dönemdi”

Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç de Erol Güngör döneminin çok verimli fikirleri doğurduğunu belirterek “Ben Erol Güngör hocayı üniversite yıllarında tanıdım. İslam ve edebiyat alanında çıkardığı dergilerin her sayısını takip ettik. Realite ve İdealler çok önemlidir. Bir yanda idealler bir yanda realite var. Osmanlı çöküş döneminde dönemler ve idealleri vardı. Osmanlı’yı eski gücüne kavuşturmak. Bu kolay değildi ve aydınlanma ile temel bilimler çok ileri düzeye gitti. Düşünce adamları sürekli bir arayış içindeydi. Bunların temeli ayrışma değil, bütünleşmeyi savunurdu. Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak üçünü birlikte düşündü Ziya Gökalp. 70’lerde bir ayrışma vardı gençler arasında. En çok istifade ettiğim boyut; Erol hocamızın terkipçi olması idi. Mesela dünya fani, evet ama bir yandan da hayat devam edecek. Tasavvufa dair eserini ilk okuduğumda hem İslam düşüncesini idealizmden kurtararak realiteye oturtuyor. Bu bende önemli bir değişime neden oldu. Bütün eserlerini gençlere tavsiye ediyorum. Terkipçi gözüyle bu çalışmaları terkip ettiğinde bize yansımaları çok güzel oldu. Vedud, verimli bir dönem idi. Kendisine rahmet diliyorum” dedi.

Anma programına katılan panelistler; İstanbul medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, Kültür Ocağı Vakfı Kurucu Genel Başkanı Avukat Dr. Ali Ürey ve DÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tamer Atmaca’nın anlatılarının ardından konukların sorularının cevaplandırılması ve toplu fotoğraf çekimi ile Prof. Dr. Erol Güngör’ü anma programı sona erdi.