Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kultur Koleji

Buz gibi evde tek başına yaşayan gencin yürek burkan hikayesi

Kocaeli’de bebekken annesi ve babası tarafından terk edilen 19 yaşındaki
Şehrazat Künefe

Kocaeli’de bebekken annesi ve babası tarafından terk edilen 19 yaşındaki genç, dedesi ve anneannesini de kaybettikten sonra tek başına yaşam mücadelesi veriyor. Zor şartlar altında liseyi bitiren ve yaşanmaz durumda olan evi belediye ile hayırseverlerin desteğiyle yenilenen gencin tek hayali, destek bulup üniversite okuyabilmek.

Dilovası ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Yasin Aydemir’in hikayesi yürek burkuyor. Bebekken anne ve babası tarafından terk edilen Aydemir, kendisine bakan dedesini 12, anneannesini ise 15 yaşında kaybedince hayatta yapayalnız kaldı. Küçük yaşlardan itibaren hem çalışıp hem okuyarak geçimini tek başına sağlayan Yasin, zor şartlar altında liseyi bitirdi.

Hayırseverler harekete geçti

Yasin Aydemir’in yürek burkan yaşam mücadelesi, iş başvurusu yaptığı otel işletmecisi şarkıcı Alex Şahin sayesinde ortaya çıktı. Yasin’in yaşadığı “buz gibi” ve “yaşanmaz durumdaki” evi gören Şahin’in girişimleriyle Dilovası Belediyesi harekete geçti. Belediye ve hayırseverlerin desteğiyle gencin evi sıfırdan yenilenmeye başlandı. Yasin’in en büyük hayali ise üniversite okuyabilmek ve bir iş sahibi olmak; bir diğer isteği ise sahada 3 büyük takımın maçını izlemek.

“12 yaşımda dedemi, 15 yaşımda anneannemi kaybettim”

Destekler için herkese teşekkür eden Aydemir, “Yaşadığım bazı sorunlardan dolayı bana verilen desteklerden dolayı gerçekten minnettarım. Herkesin çok emeği oldu. Ben burada doğup büyüdüm. Annem ve babam ben bebekken beni terk etti. Küçük yaşlarda bazı kayıplar yaşadım; 12 yaşımda dedemi, 15 yaşımda anneannemi kaybettim. Aslında ailem çok kalabalıktı ama yanımda sadece anneannem ve dedem vardı. Onlarla yaşamaya başladım. Fakat onlar da yaşlandıkları için bir süre sonra onları da kaybettim” dedi.

“Çoğu zaman ders çalışmaya vaktim kalmıyordu”

Küçük yaşta hem okuyup hem de evin ihtiyaçları için çalıştığını söyleyen Aydemir, “Yaşım küçük olduğu için bu durum beni oldukça zorluyordu. Sonuçta bir çocuğun çalışmaması, sadece okuluna odaklanması gerekir ama şartlar öyle gelişmedi. Buna rağmen okulumu bırakmadım, örgün eğitime devam ettim. Derslerim iyi değildi çünkü gün boyu çalışıp akşam eve yorgun dönüyordum. Çoğu zaman ders çalışmaya vaktim kalmıyordu. Yine de sınıfımı geçmek için elimden geleni yaptım” şeklinde konuştu.

“Her şeyi kendi başıma halletmek zorundaydım”

Çok soğuk bir evde yaşadığına dikkati çeken Aydemir, “Aslında manevi anlamda soğukluk yazın bile hissediliyordu. Tek başıma yaşıyordum, güveneceğim kimse yoktu. Her şeyi kendi başıma halletmek zorundaydım, sorunları kendim çözdüm. Tek başına yaşamak çok kötü bir duygu. Bir bireyin normalde hep ailesi vardır. Bir çocuk babasının gölgesinde, annesinin himayesinde büyür ama bende öyle olmadı. Geçimimi sağlamak ve ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyordum. Zorlanıyordum ama çalışarak başardım. Ne iş olsa yaptım, hiç işten kaçmadım. Saatlik işler, günlük işler ya da hafta sonları çeşitli yerlerde çalışarak geçimimi sağladım. Ev işleri de dahil olmak üzere bütün yükü tek başıma üstlendim” ifadelerini kullandı.

“Okumaya devam etmek benim için büyük bir fırsat olur”

Asıl hayalinin üniversite okumak olduğunu söyleyen Yasin, “Liseyi zor şartlar altında bitirdim, şimdi ise üniversiteye devam etmek istiyorum. Eğer imkan olursa, okumaya devam etmek benim için büyük bir fırsat olur. Hem çalışmak hem de okumak aynı anda olmuyor. Benim akrabalarım var ama onların çoğunun nerede olduğunu tam olarak bilmiyorum. Bazıları bu şehirde, bazıları belki başka şehirlerde veya yurt dışında olabilir. Nerede olduklarını bilmiyorum” dedi.

“Evim yaşanmaz durumdaydı”

Yaklaşık 5 yıldır tek başına yaşadığını söyleyen Yasin, yaşanmaz durumda olan evinin de desteklerle yaşanılabilir hale getirildiğini anlattı. Aydemir, “Evim yaşanmaz durumdaydı, bunu gören insanlar bana yardımcı oldular. O dönem hem çalışıyor hem evime bakıyordum. Okul çıkışları ya da hafta sonları çalışıyordum. Gerçekten zor bir dönemdi ama mücadele ettim. Bunu gören insanlar da bana destek oldular, tebrik ettiler. Bugün geriye dönüp baktığımda, tüm bu süreç bana çok şey öğretti. Hissettiklerimi tam olarak anlatmam zor. Geceleri aç yattığım çok zamanlar da oluyor. Maddi olarak bir şey istemiyorum ama okumak istiyorum” diye konuştu.

“İş imkanı sağlayacağız”

Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, gencin tek başına yaşadığı evin zeminin iyi olmadığını ifade ederek, “Arkadaşlarımız bu konularla gelip hızlı şekilde hem zemin çalışmasını, hem boya badanasını, hem mutfakla ilgili çalışmaları yaptılar. Sıfırdan bir yenileme yapılıyor. Çalışmalar hala devam ediyor, bitmiş değil ama yakın zamanda bitecek. Eşyaların bir kısmı yenilendi. Çalışmalar bu şekilde devam ediyor” dedi.

Meslek eğitim kurslarının bulunduğunu, Yasin Aydemir’in istemesi halinde kendisine bu kurslarda eğitim verilebileceğini söyleyen Ömeroğlu, “Kendisi de isterse, bu kurslardan birine yazılıp hem meslek edinmesini hem de iş garantili bir fırsat sağlama imkanımız var. Bir sanayi kuruluşlarında, herhangi bir yerde ona bir iş imkanı sağlayacağız” şeklinde konuştu.

“Kafası okşandığında mutlu olan, sofrada ekmeğini paylaştığında gözleri ışıldayan bir çocuk”

Kartepe’de otel işleten şarkıcı Alex Şahin de, Yasin ile de otelde çalıştıklarını anlatarak, şöyle konuştu:

“Bir iş başvurusunda bulunmuştu. Öncelikle yaşının küçüklüğü dikkatimi çekti. Görüşmede bulunduğu ortamı gösterdiğinde, o evin durumu beni derinden sarstı. Şu anda gördüğünüz hali tadilat yapılmış halidir; o dönem gerçekten çok kötüydü. Kış mevsimiydi, bana ’Üşüyorum abi’ demişti. Hemen işe aldım ve yaklaşık 4 ay bizimle çalıştı. Çalıştığı süre boyunca bazı travmalarının olduğunu fark ettim ama karakteri çok güçlü, tertemiz bir çocuktu. Benim de evladım yok; bu nedenle ona karşı bir evlat sıcaklığı hissetmeye başladım. Onun hikayesini dinledikçe, bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. Hemen harekete geçtim. Önce yerin tabanını yeniletmek istedim ama ustalar bulmakta zorlandım. Sonrasında aklıma Dilovası Belediyesi geldi. Başkanımız ve ekibi örnek bir dayanışma gösterdi. Yasin’i de çok sevdim. O beni bir ağabey, hatta bir ebeveyn gibi görmeye başladı. Kafası okşandığında mutlu olan, sofrada ekmeğini paylaştığında gözleri ışıldayan bir çocuk. Bir gün annemle soframıza davet ettik, o mutluluğu kelimelerle anlatamam.”

“Kangren olmuş meseleyi çözümleme noktasına gidebiliriz”

Hem maddi hem de manevi olarak Yasin’e destek olan Dilovası Demirciler Mahalle Muhtarı Şahin Kot ise “Yasin kardeşimizi doğduğundan beri tanıyorum. Aile olarak doğma büyüme buralı. Yaklaşık 40 yıl önce büyük dedesi tarafından, büyüklerimizin vasıtasıyla bu yer sözleşmeli olarak alınmış, bedeli de ödenmiş ama ne yazık ki o dönemde tapu işlemleri gerçekleşmediğinden dolayı şu anda sadece mevcut bina görünüyor. Asıl varisler arasında, tabii ki benim de bulunduğum, 20 metrekare ya da 30 metrekare gibi küçük hisselere sahip olanlar var. Bu konuyu geçmişte defalarca aile büyüklerimizden duydum ama Yasin’in büyük dedesi tarafından bu işle alakalı herhangi bir adım atılmadığı için günümüze kadar böyle gelmiş. Şu anda yaklaşık 80-82 tane hissedar olduğunu biliyorum. Bunları toparlayıp bir emlakçı vasıtasıyla, günümüze kadar süregelen bu kangren olmuş meseleyi çözümleme noktasına gidebiliriz diye düşünüyorum” cümlelerini kullandı.

Kot, Yasin’in evinin daha yaşanılır hale getirilmesi için çalışma yürütüldüğünün altını çizerek, “Şu anda Dilovası Belediyesi ve Alex Bey’in iş birliğiyle, burayı biraz daha içerisinde ikamet edilecek hale getirme çabamız var. Bununla alakalı bu süreçte bizlere yardımcı olan, özellikle bu işi ateşleyen Alex Bey’e teşekkür ediyorum. Dilovası Belediye Başkanımız ve ekibine de yanımızda oldukları için ayrıca şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.