Nöbetçi Eczaneler
Bitkilerin profesörü Aysun Bay Karabulut, “Sağlıklı Yaşamın Sırları ve Doğal Yaşam” konferansı ile Düzceliler ile buluştu.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Düzce’de Bem-Bir-Sen Kadın Kolları tarafından düzenlenen “Sağlıklı Yaşamın Sırları ve Doğal Yaşam” konferansına katıldı.
Konferansında kaleme aldığı “Şifayı Tabiatta Bulmak” kitabından bahseden Karabulut, konferans öncesi Düzce’de yaptığı geziye ilişkin bazı notları da konuklarıyla paylaştı. Düzce’nin sakin sokaklarında dolaşırken, antik bir şehir kalıntısına rastladığını ifade eden Karabulut, “Taş yollar ve tarihi kalıntılar arasında gezinirken, gözüme çarpan rengarenk çiçekler ve otlarla dolu bir alan keşfettim. Bu bitkilerin arasında, bilmediğim, eski çağlardan kalma ve adını bilmediğim bir ot türü dikkatimi çekti. Hemen yanı başında, eski bir kuyunun kenarında durup, bu otun etrafındaki gizemli atmosferin içine çekildim. Şehrin tarihine dair hikayeler kulağımda yankılanırken, bu antik otun geçmişe dair bir hikayesi olduğunu hayal ettim. ’zamanın dokunuşu’ olarak adlandırılan bu otun, insanlara geçmişin sırlarını ve bilgeliğini hatırlatma gücü olduğuna inanılıyordu” dedi.
“Zamanla, şehir unutuldu ve yeraltına gömüldü”
Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hikayeye göre, antik zamanlarda bu şehir, bilgelik ve barışın simgesi olarak bilinirdi. Ancak zamanla, şehir unutuldu ve yeraltına gömüldü. Yıllar sonra, bir gezgin olan Zephyr, bu unutulmuş şehri keşfetti ve zamanın dokunuşu otunu buldu. Bu otun etrafındaki atmosfer, Zephyr’i geçmişin hatıralarına ve şehrin eski zamanlardaki ihtişamına götürdü. Zephyr, otun etkisi altında geçmişteki insanları gözleri önünde canlandırdı. Antik şehrin sokaklarında dolaşırken, bilge liderlerin konuşmalarını, çocukların neşeli gülüşlerini ve şehrin etrafındaki doğal güzellikleri gördü. Zamanın dokunuşu otu, geçmişin yaşanmışlıklarını hissettiren bir köprü gibiydi. Zephyr, şehri ziyaret eden diğer gezginlere, bu özel otun etrafındaki alanın, geçmişin hatıralarını canlandırmak için bir anahtar olduğunu anlattı. Herkes, zamanın dokunuşu otu sayesinde geçmişin gizemli atmosferini deneyimleyebilirdi. Böylece, Düzce’nin antik şehrinde, zamanın dokunuşu otuyla çevrili alan, sadece tarihle değil, aynı zamanda unutulmuş hatıralar da dolu bir hazineye dönüştü. Gezginler, bu gizemli otun etrafında dolaşırken, geçmişin mistik dokusunu hissedebilir ve antik şehirdeki yaşamın izini sürerek unutulmaz bir yolculuğa çıkabilirlerdi”
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Düzce’nin endemik bitkilerinden tabiat örtüsünden ve geleneksel mutfağını ve havası ile karbon ayak izini konuştukları konferans için Bem-Bir-Sen Düzce İl Başkanı İsmail Atay ve Kadın Kolları Başkanı Asiye Durnacı’ya teşekkür etti.
Konferans sonrası Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’yü de makamında ziyaret eden Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Başkanımızla Düzce’de yapılan endemik bitki ve çevre konusunda topluma örnek projeleri ve gastronomi alanlarında kültürel ve akademik çalışmalarıyla ilgili istişare ettik. Nazik ev sahipliği için özellikle teşekkür ederim” dedi.
Sonrasında Düzce Valisi Selçuk Aslan’ı da beraberindekiler ile ziyaret eden Karabulut, “Bizi Düzce’ye davet eden kadınlarımızla valimizi ziyareti ettik. Sağlıklı yaşam ve endemik bitkileri ve tarıma elverişli özellikli besinleri konusunda yapılan çalışmaları konuştuk. Sayın Valimize nazik kabullerinden dolayı teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Son olarak Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ziyaret eden Prof. Dr. Karabulut, “Düzce Konuralp Prusias Antik Kenti mitolojik bilgiler sonrası Rektörümüzü ziyaret ettik. Arı propolis ile tıbbi aromatik bitkileri hakkında bilgi aldık” dedi.
“Antik şehrin içinde çok özel bitkiler var”
Bitkilerin Profesörü Aysun Bay Karabulut, Düzce’nin çok verimli topraklarının olduğunu da söyleyerek “Antik şehrin içinde çok özel bitkiler var. Bu bitkilerin birçok hastalığa iyi geldiğine dair bilimsel çalışmalar mevcut. Bunlardan biri olan benim kendimin de tespit ettiğim zamanın göstergesi otu. Yine siyah pirinç. Beyazdan daha az kalorili siyah pirincin özellikle besin değerinin yüksek olması. Anavatanı Çin olarak bilinen siyah pirincin Düzce’de yetiştiğini biliyor muydunuz?” şeklinde konuştu.